Pir Abdülehad Nuri Hazretlerinin Kerametlerinden

Pir Abdülehad Nuri Hazretlerinin Kerametlerinden

En samimi dervişlerinden olan Hassa-ı Hümayyun’dan Gürcübaşı Musa Ağa Cenab-ı Şeyhin kerametlerinden birini şöyle nakleder:

Pir Abdülehad Efendi hiç sebep yokken ve bir münasebet de geçmeden bana; “Musa Ağa! Mısır’dan dönüşte, kalyona binmeyip, sayı-kaya veya firkateyne bininiz. ” buyurdu. Buna çok taaccüp ettim. Çünkü, Mısır’a gitmek hiç hatırımdan geçmemişti. Fakat Pir Abdülehad Efendi’nin bunu söylemekten bir muradı olmalı deyip, merakla bekliyordum. Bu sözün manasını bir türlü anlayamıyordum. Pir Abdülehad Efendi’nin vefatlarından birkaç sene sonra Mısır’a gitmem icap etti. Mısır’a gittim. Dönüşte yol arkadaşım Hacı Hasan ile eşyalarımı İskenderiye’ye gönderdim. Hacı Hasan İskenderiye’ye vardığında eşyalarımı hazır bir kalyona yüklemiş. Oraya varıp, eşyalarımın kalyona yüklenmiş olduğunu görünce, Pir Abdülehad Efendi’nin bana yaptığı tenbihler hatırıma geldi. Bu yüzden eşyalarımı o kalyonla götürmemek için çok gayret ettim. Fakat bütün gayretlerim boşa çıktı. Bunun üzerine kazaya rıza gösterip, Allah-ü Teala’ya tevekkül ederek kalyonla yola çıktık. Yelkenler açıldı, uygun bir rüzgâr ile bir gün bir gece yol aldık. Sonra büyük bir fırtına çıktı. Çok tehlikeli durumlarla karşı karşıya kaldık. Bir sahile yanaşma imkânı yoktu. Kalyon su almaya başladı. Suyu tulumbalarla dışarıya atmak mümkün olmadı. 70 kadar kişi, kurtulmak için sandallarla denize indiler. Fakat alabora oldular. Kayıktakiler yardım çığlıkları atıyorlardı. Kalyonda batmak üzereydi ki, Pir Abdülehad Efendi denizin üzerinde görünüp, “Korkma, kurtulacaksın. ” buyurdu. Benden başka üç kişiye de böyle göründü. 2 gün 2 gece mürşidimin ruhaniyeti bizimle beraber bulundu ve bizi teselli etti. Bu şekilde Suriye’nin Trablus’una ulaştık. Bu sırada Pir Abdülehad Efendi, “Musa Ağa, bundan sonrası selamettir. ” buyurup sır oldu. Fakat yanımızda hiç harçlığımız yoktu. Bu sırada tanıdıklarımızdan birisi halimizi öğrenip, İstanbul’a gittiğimizde ödemek üzere, bize harçlık ve elbise verdi. Hatta bir müddet evinde misafir etti. Böylece Pir Abdülehad Efendi’nin kerametleri ile memleketimize ulaştık.

Nişanca Mh. Eyüp Nişanca Cd. No: 7Eyüp Sultan / İstanbul