Kerametlerinden biri şöyle nakledilir:
Kastamonulu Pir Şaban-ı Veli’nin dervişlerinden Üsküdarlı Karabaş Ali Efendi şöyle anlatır:
1647 senesinde İstanbul’a gittim. Pir Abdülehad Efendi o zaman Bayezid Camii’nde ders veriyordu. Bir vaazında bulundum. Vaazdan sonra herkes elini öptü. Ben, kimse kalmayınca elini öptüm. Geceleyin gördüğüm bir rüyanın tabirini soracağım sırada, “Ali Efendi, dergaha gelin. ” buyurdular. 3 ay geçtikten sonra, bir gece dergahlarındaki sohbette hazır bulundum. Mübarek ellerini öpeyim diye yanlarına vardım. Adet-i şerifleri olarak gözlerini açmazlarmış. Fakat ben huzurlarına varınca, gözlerini açtılar, “Ali Efendi! Ne garip geç geldiniz!” diye buyurduktan sonra rüyamı atlatmadan tabir ettiler ve “20 sene sonra İstanbul’a gelirsiniz, Üsküdar’da ikamet ediniz. Dergahınız Üsküdar’dadır. ” buyurdular. Aynen Pir Abdülehad Efendi’nin dediği gibi oldu.