Kerametlerinden biri şöyle nakledilir:
Rivayet olunur ki; Kudüs ve Kahire’de kadılık yapmış olan İsmailzade Efendi, Pir Abdülehad Efendi’nin dergahına yakın bir yerde oturuyordu. Pir Abdülehad Efendi’nin dergahına gider gelirdi. Yine bir gün dergaha acele ile gelerek, “Efendim! Malumunuz, bir oğlumuz kaldı. O da taun hastalığına yakalandı. Ölmek üzeredir. Dua ve himmetinizi istemeye geldim. ” dedi. Pir Abdülehad Efendi’nin, yapacak bir şeyi olmadığını söylemesi üzerine, kadı İsmailzade Efendi, “Sizden muradım nail olmadıkça, buradan ayrılmam mümkün değildir. ” diye ısrar etti. Dua ve himmet etmeleri için çok yalvardı. Bunun üzerine Pir Abdülehad Efendi, “Bakalım Hakk tealadan ne işaret buyurulur?” deyip dışarı çıktı. İki rekât namaz kılıp murakabeye vardı. Bir müddet o halde kaldı. Sonra bulunduğu yerden çıkıp, “İsmailzade Efendi, oğlun taundan kurtuldu. Sıhhate kavuştu. Elbisesini giymiş bir halde odasında dolaşmaktadır. ” diye müjde verdi. Buna çok sevinen İsmailzade Efendi, Allah-u Teala’ya hamd ve senada bulunup, Pir Abdülehad Nuri Efendi’ye çok teşekkür etti. Evine vardığında oğlunu, Cenab-ı Pir’in haber verdiği şekilde, odada elbisesini giymiş ve dolaşır buldu.